AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, Kredi Yurtlar Kurumu Adıyaman Yurt Müdürlüğü’nde öğrenciler ile bir araya gelerek, konferans verdi.
Konferansın açış konuşmasını yapan Yurt Müdürü Sami Köroğlu, Yurt Müdürlüğü olarak sosyal ve kültürel aktivitelere ağırlık verdiklerini dile getirdi. Köroğlu, “Diksiyon, Etkili ve Güzel Konuşma, Kendini Tanıma ve Yönetme, Proje Hazırlama Teknikleri, Anlamlı Yaşam Bilinci ve Mutluluk İlişkileri, Arkadaşlık İlişkileri ve Takımdaşlık, Pozitif Düşünce ve Stres Yönetimi, Sosyal Girişimcilik ve Motivasyon, Kariyer gibi konularda 2013-2014 Eğitim Öğretim yılında Yurtta barınan öğrencilere yönelik çeşitli eğitimler geçekleştirilmiştir. Ayrıca Yurtta Masa tenisi, satranç, nevruz kutlamaları, ağaç dikim etkilikleri gibi sosyal ve kültürel faaliyetler de gerçekleştirilmiş, faaliyetler de gerçekleştirilmiş, Türkiye geneline yapılan yarışmalarda Adıyaman Yurt Müdürlüğü olarak bilardoda Türkiye ikinciliğini, Satrançta da Türkiye beşinciliğini alarak bu konuda da iddialı olduğumuzu göstermiş bulunmaktayız” dedi.
Konferansa konuşmacı olarak katılan AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner şunları söyledi:
“İnsan, biyolojik olarak da, fiziksel olarak ve zihinsel olarak da değişiyor. Her birimizin bir dönemimizde bir takım dogmaları olabilir. Dogmanın kendisi kötü değildir. Dogma olamadan, dogmanın içinde düşünmeden bir yerlere varamazsınız. Fiziği, bilimin yasaları vardır. Dogmalara sahip olmak aynı zamanda dogmaları aşma özgürlüğünü içeriyorsa bu çok daha anlamlıdır. Mesela fizikte önemli sıçramalar hep böyle ortaya çıkmıştır. Yani bir paradigma içinde düşünüyorsunuz, bunu mutlak doğru kabul ediyorsunuz. Bilimsel veriler sizi öyle bir noktaya taşıyor ki bir de bakıyorsunuz paradigmanın kendisi yanlış. Ve birdenbire yeni bir paradigma ortaya çıkıyor. Fizik yasaları da böyle değişiyor. Dolayısıyla zihinsel sıçramalar da böyle gerçekleşiyor. Değişim, dönüşüm hayatın bir gerçekliği. Bilim dünyası hep bu paradigmal değişimler sonucu bugün ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla pozitivizmin tek kötü yanı bu. Laboratuarın içerisine sıkıştırıp test etmediğiniz sürece onun doğru olmadığına inan pozitivist bir yaklaşım, bilimci bir yaklaşım. Yani bilim bir şey söylüyorsa doğrudur.
Aslında tek yol diye bir şey yoktur. Öğrendikçe gelişiyorsunuz, geliştikçe kendinizle yüzleşiyorsunuz, kendi dogmalarınızı aştıkça da bu sefer karşınıza aradan 10-15 yıl geçmiştir birdenbire arkanızdan gelen nesil size dönek diye görmeye başlıyor. O sizin bıraktığınız yerde zaten. Eğer bir ideolojik plana sahipseniz, bir cemaate mensupsanız, bu cemaatin X kişisine, en tepesindeki kişisine itiraz ediyorsanız, zamanın birinde bir gerçeği görüp doğrularınızın peşinden gitmeye başladığınız zaman hemen afaroz ediliyorsunuz. Bilim dünyasında da bu böyledir. Bilimin kendisi de bir kiliseye dönüştürülmüştür. Bilim diyorsa doğrudur. İyi de bilim nedir? Bilimin bir tek doğrusu yok ki. Düşünce beynimizde bize ait olan bir şeydir. Kaç kitap okumuşsanız bütün bildikleriniz o kadardır. Ama ne kadar çok okursanız okuyun okuduklarınız okumadıklarınızın yanında bir hiçtir. Okumadıklarınızın yanında okuduklarınızın kıymeti harbiyesi yoktur. Ama en cüretkar olanlar kimdir biliyor musunuz? Cahil olanlar. En az okuyup da sesi en fazla çıkan insanlardır. Acıyın. Veya çok okuduğu halde herkesten her şeyi en iyi bildiğine inana insana da acıyın. Çünkü bilgili insan bilgili olduğunu kabul etmez. Cahil insan her zaman için cüretkardır. Senle tartışırken de cüretkardır. Ama okuduğu bir tek makalenin adını sorun asla bilmez. Ama pek çok konuda ahkam keser. İyi de nedir bu mesele diye sorduğun zaman bütün bildiği kelimelerin sayısı yüzü geçmez” dedi.
Son Yorumlar